Kanun'da ücret; bir kimseye iş karşılığı işveren tarafından veya üçüncü kişiler tarafından ödenen para olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla ücret nakdi ve dönemsel bir ödemedir. Taraflar ücreti, asgari ücretin altında kalmamak şartıyla, sözleşme özgürlüğü gereğince serbestçe kararlaştırılabilirler.
Ücret, en geç ayda bir ödemek zorundadır, işveren mücbir nedenlerle ücret ödemeyi en fazla 20 gün geciktirebilir. Bu 20 günlük gecikmeye rağmen, ücret halen ödenmez ise işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınma hakkı bulunmaktadır.
İşverenler, üretim girdisi olan işçi ücretlerini minimum artışlarla kontrol atında tutmaya çalışırken, işçiler de enflasyon etkisi nedeniyle her yıl düzenli ücret artışı beklentisine girmektedirler. Ancak Kanun'da ücret zammına ilişkin belirgin bir ifade bulunmamaktadır. Bu nedenle işçiye ücret artışı yapılması gerekip gerekmediği hususunda iş sözleşmesinde veya iş yeri iç yönergesinde hüküm yer alıp almadığına bakmak gerekmektedir. İş sözleşmesinde veya iş yeri iç yönergesinde ücret artışına ilişkin bir hüküm olmasına rağmen ücret artışı yapılmaması, işçiye haklı fesih imkanı tanırken, ücret artışına ilişkin bir hüküm bulunmadığı halde ücret artışı olmaması nedeniyle iş akdini sona erdiren işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz.
留言